GÖKHAN ÖZEN FAN CLUB
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

GÖKHAN ÖZEN FAN CLUB

FORUM SAYFAMIZA HOŞ GELDİNİZ
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Kadına ’tek gecelik aşk’ gözüyle bakmak iğrenç

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
MuRaT_GöKhAn
Admin



Mesaj Sayısı : 182
Kayıt tarihi : 06/06/08

Kadına ’tek gecelik aşk’ gözüyle bakmak iğrenç Empty
MesajKonu: Kadına ’tek gecelik aşk’ gözüyle bakmak iğrenç   Kadına ’tek gecelik aşk’ gözüyle bakmak iğrenç Icon_minitimeC.tesi Haz. 07, 2008 8:55 pm

Kadına ’tek gecelik aşk’ gözüyle bakmak iğrenç



Gökhan Özen, "Resimler&Hayaller" adlı son albümüyle başarı grafiğini yükseltmeye devam ediyor.

"Tövbeliyim" şarkısıyla uzun zamandır listelerde bir numara olan Özen, müzik kariyeri boyunca neler yaşadığını, aşklarını, pişmanlıklarını ve genç kızların taşkınlıklarını Kelebek’e anlattı.

Oyuncu Gökhan Özen..." Kulağınıza nasıl geliyor? - Güzel... Bir kere oyunculuk içimde büyük bir aşk olarak büyümeye başladı. Bundan sonra sevenlerimle sinemalarda buluşmak istiyorum.

Sinema mı, bunu söylemek için çok erken değil mi?

- Bence değil. Kendimi hazır hissediyorum...


İki dizi çeken, hemen sinema oyuncusu olabiliyor mu?

- Ben bunu hadsizlik olarak ya da kendimi beğenmiş bir tavırla söylemiyorum. Kendimi sinemaya hazır hissediyorum. İlk dizimde de çok azimliydim. Çok komiktim ama yılmadan çalıştım. Şimdi daha iyi olduğumu, çalıştıkça daha da iyi olacağımı biliyorum.

Gerçekten ilk dizinizde çok komiktiniz... Öylece duruyordunuz, rol yapma falan yok!

- Bir şeyler yapmaya çalışıyordum, ama oyunculuk adına hiçbir şey yoktu, doğru. İkinci projede ise oyuncu koçum Ayla Algan ile çok sıkı çalıştım. Şimdi daha iyi olduğumu düşünüyorum. Ama "Yalan Dünya"dan ayrılacağım. 13 bölümlük anlaşmam vardı, o bitti. Artık müziğe zaman ayıracağım. Çünkü bu diziler yüzünden müzikal kariyerim ciddi anlamda yara aldı.

Kaç yıldır müzik piyasasının içindesiniz?

- 7 yıl oldu, toplam beş albümüm var.

Şimdi Tarkan-Kenan Doğulu-Mustafa Sandal-Serdar Ortaç’tan oluşan bir kare as var. Onlar da müzik dünyasının dört yapraklı yoncası... Ne diyorsunuz?

- Doğru. Ben bundan rahatsızlık duymuyorum. Ben de kendimi o "kare as"ın içine sokmam zaten. Neden sokmam; kendimi başka sanatçıyla kıyaslanmam için o kişiyle aynı jenerasyondan olmam lazım. Bu saydığınız isimlerin hepsi 40 yaşına yakın. Ben ise 27 yaşındayım.

Sizin yaş grubunuzun "kare as"ı kimler peki?

- Kendi kafamda kategorize yapamıyorum. Başladığım günden bu yana kendimi hep yaptığım işlerle kıyasladım. Yedi sene ayakta durmak çok zor, ama bunu başarmak, tamamen çalışmaya odaklanmakla ilgili. Geçmişe dönüp kendime baktığım zaman, bir takım resimler gözümün önüne geliyor. O resimlerde kendime çok güldüğüm, çok kızdığım şeyler var.

Madem geçmişinize döndünüz, biraz o yıllardan söz edelim...

- Edelim... 20’li yaşlarda çok heyecanlı ve tezcanlı bir insan olduğumu görüyorum. Allah’tan onurum, ailemden aldığım eğitim sağlam. Ayaklarım yere sağlam basıyor. Bu yüzden hálá buradayım ve bir takım yanlışlar yapsam bile eninde sonunda aynaya bakıp, "Bu sen değilsin" deyip, yanlış yollardan dönebildim. Çok komikmişim ya! Geçmişte her şeye zıplıyordum.

Nasıl yani her şeye zıplıyordunuz!

- Yok, öyle her gördüğüm kıza zıplama gibi bir huyum yoktur. O konuda çok seçiciyım. Bir şeyler hissetmediğim kadına dokunamam, onunla birlikte olamam.

Yani hiç tek gecelik bir ilişki yaşamadınız...

- Hayır, yaşamadım. Ben zıplamayı kanı deli akmak anlamında söylemiştim. Bugüne kadar hiçbir kadına "Bir gece yatayım" diye bakmadım. Bir kadına böyle bakmak, benim için çok iğrenç bir duygu. Tabii yeni nesil bu ilişki mevzularına çok farklı bir pencereden bakıyor. Özellikle kızlar çok dejenere. Hele geçtiğimiz günlerde bir şey başıma geldi, gerçekten çok üzüldüm.

Eğer çok özel değilse bunu bizimle paylaşabilir misiniz?

- Bir hafta önce menajerim, ben ve arkadaşlarım dışarıya çıktık. Birkaç mekan gezdik. Mekanda 17-25 yaş arası bir sürü genç kız vardı. Gecenin ilerleyen saatlerinde lavaboya doğru giderken, bir anda birkaç tane el üzerimde gezinmeye başladı. Neye uğradığımı şaşırdım. Eskiden konserlerde falan popo bölgesine el hamleleri olurdu. Buna alışığız! Ama artık kızlar popoya değil, direkt ön tarafa hamle yapmaya başlamış! O gece böyle bir hamleyle karşılaşınca şok geçirdim, dondum kaldım. Bunların anaları, babaları yok mu Allah aşkına? Bu kız bu hale nasıl gelmiş, alkol mu almış, yoksa başka bir şey mi? Sahipsizler, yazık! Yaptığı şey akla mantığa sığmıyor. Bunlar yarın öbür gün anne olacak, çok acı...

Evlenilecek kız bulmak zor mu?

- Vallahi kolay değil. Evlilik fikrini kafamda uyandıran bir kişi vardı, onunla da olmadı. Mutlaka evlenilecek kızlar vardır ama bunlar nerede gezerler, ne yaparlar bilemezsin. Benim işimden dolayı gezdiğim ortamlarda olmadıkları kesin.

Şu an sevgiliniz var mı?

- Yok, yalnızım...

Brezilyalı bir sevgiliniz vardı, Amanda...

- Evet... 3 yıldır birlikteydik. Yeni ayrıldık.

Peki... Çağla Şıkel’le para karşılığında reklam aşkı yaşadınız mı?

- Çağla Şıkel ile bir ilişkinin çok başındaydık. Bu haberden sonra beraberliğimizi başlamadan bitirmek zorunda kaldık. Bu olay, dört sene önce benim hayatımda açılmadan kapanan bir sayfadır. Bu haber beni çok yıprattı. İşlerime sekte vurdu. Ben aşkı çok derin yaşayan ve onu şarkılarıyla anlatan bir adamken, birden aşkı satın alan adam pozisyonuna düştüm. Ayrıca işime sekte vurmasa da gururuma dokundu. Sokağa çıkınca insanların bakıp da "Baba kıza para mı verdin" diye gülmesi, sinirimi bozdu.

Çağla Hanım’dan sonra yine reklam olarak nitelendirilen bir jet-ski ile Kıbrıs’ta kaybolma hikayeniz var. Gerçekten kayboldunuz mu?

- O konu hakkında konuşmak istemiyorum.

Neden?

- Benim için korkunç bir olaydır. Ve hálá rüyalarıma girer. Çok ciddi bir şey yaşadım. Maalesef Kolordu Komutanlığı olayı anlatan bir bildiri hazırlamasına rağmen basın gerçeği yansıtmadı.

Siz o bildiriyi medya ile neden paylaşmadınız?

- Basın toplantısında o belgeyi herkese gösterdim. Kıbrıs Kolordu Komutanlığı’ndan bildiri geliyor ve kimse bu bildiriyi yayınlamıyor, neden? Çünkü kendi haberlerini yalanlamak istemediler.

Ne vardı o bildiride?

- Beni nasıl buldukları, ne şartlarda buldukları, vücudumun durumunu anlatan bir belgeydi.

Peki, bugüne dönelim... Şimdi sırada neler var?

- Şimdi sırada çok şey var. Öncelikle konserlerime ağırlık vereceğim. Bir de artık şarkılarımı herkesle paylaşmak istiyorum. Artık sakladığım şarkıları sanatçı arkadaşlarımdan dinlemenin bana keyif vereceğini düşünüyorum. Bir de sinema filmi için müthiş bir hikayem var. Onu hayata geçirmeyi planlıyorum. Ha bir de reklam filmi çektim.

Aaa evet, çikolata reklamı. Bir ısırık için 280 bin YTL almışsınız, doğru mu?

- Yıllar yılı ismi ve marka değerini doğru korumanın meyvelerini şu anda topluyoruz. Yazılan rakam size fazla gelmiş olabilir ama fazla değil. Bir takım işlerin fiyatla ölçülmesi bana çok doğru gelmiyor.

Belimdeki rahatsızlık cinsel hayatımı etkilemedi

Beliniz nasıl? Bu yaz ciddi bir ameliyat geçirdiniz, iyileştiniz mi?

- Evet. Belimde ciddi anlamda disk kayması var. O yüzden platin takıldı. Çok iyi değilim tabii. Eskisi gibi özgürce hareket edemiyorum. Oradan oraya zıplayamıyorum, atlayamıyorum. Ağır kaldıramıyorum. Yapmaktan zevk aldığım birçok şey yasak.

Neler yasak mesela?

- Ağır spor yapmak, denize atlamak, motorsiklete binmek, eğilmek, ağır kaldırmak...

Desenize evlendinizde eşinizi kucağınıza alamayacaksınız!

- Asla! Değil 50 kilo, 5 kilo kaldırmam bile yasak. O yüzden kız beni kucaklayacak artık. Ya da el ele tutuşup odaya gireceğiz. Ne yazık ki ağır, zorlayıcı ve haşin hareketler hayatımda olmayacak. Bu bel olayı hayatımı fena halde etkiledi.

Hayatımı etkiledi derken....

- Hayatımı etkiliyor derken yanlış anlaşılmasın, cinsel hayatımı etkilemiyor!

Cezaevi anılarım bende saklı kalacak

Cezaevi günlerinizi anımsıyor musunuz?

- Hayatımın en önemli günleri... Hiçbir yerde, parayla pulla, insanlarla sohbet ederek, gezerek alamayacağım bilgileri aldığım yer orası. Allah herkesi oradan uzak tutsun, ama kader yolunu oraya düşürdüğü zaman mecburen çekiyorsun, hayatı öğreniyorsun. Eskiden çok sabırsızdım, en sevmediğim huyumdu. Belki de o sabırsızlığı cezaevinde bıraktım. Orada sabır gerekli.

Cemşit kimdi?

- Cemşit oradaki örümceğimizin adı. Akşamları yemek yerken masaya iniyordu. Elimize alıp, onunla sohbet ediyorduk. Her akşam hiç aksatmadan gelirdi. Çok tuhaf...


Desenize o günlere ait yastık altında biriken çok hikayeniz var...

- Dolu... Hikayeler, resimler... Ama hepsi bende saklı. Onları hiçbir zaman paylaşmayacağım.

Siciliniz temiz değil... Bu üzüyor mu sizi?

- Hayır. Yüz kızartıcı bir suç işlemedim ki utanayım ya da üzüleyim... Ayrıca sigortalı çalışan değilim ki hayatımı etkilesin.

Röportaj: Sema DENKER
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://gokhanozen.canadian-forum.com
 
Kadına ’tek gecelik aşk’ gözüyle bakmak iğrenç
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
GÖKHAN ÖZEN FAN CLUB :: GÖKHAN ÖZEN MEDYA :: Gökhan özen röpartajlar-
Buraya geçin: